Rhubarb ve çilekli crumble

Başlığa bakıp, neden bahsediyorsun derseniz haksız sayılmazsınız. Rhubarb, pancarın küçük kuzeni gibi. Kökü büyümemiş, sapları uzun ve gevrek olan hali. Bizde ışgın olarak geçiyor ama tam da aynısı değil sanki. Hep fotoğraflarda, tariflerde görüp rengine bayıldığım tadını çok merk ettiğim bir sebzeydi. Geçenlerde Göztepe Özgürlük Parkı'nda her Çarşamba kurulan organik pazarda rastladım. Ufak bir heyecan dalgası yaşamadım desem yalan olur. Alıp eve gelir gelmez tarifler araştırmaya başladım. Aklıma en çok yatan Linda Lomelino'nun Rhubarb Crumble'ı oldu. Crumble'ın da tam Türkçe'si yok bence. Geleneksel mutfağımızda olmayınca, isimler Türkçe'leşemiyor. Rhubarb'la birlikte en çok kullanılan meyvelerden biri çilek. Bu nedenle tarife çilek de eklemeye karar verdim. Çileğin bırakacağı suyu dengelemek için de biraz nişasta koydum. İlk defa pişireceğim bu crumble'ı arkadaşıma kahvaltıya götürme planım vardı. Riskli hareket:) Ama her şey yolunda gitti ve benim de rhubarb'lı leziz bir crumble'ım oldu. Kızlar tarafından da onaylandı:)

Rhubarb'ım ve ben

Rhubarb'ım ve ben

Rhubarb, çilek crumble

Rhubarb, çilek crumble

Malzemeler:

Crumble hamuru için:

  • 150gr tereyağı
  • 4 yk akçaağaç şurubu
  • 100ml süt
  • 120gr un (ben atalık tohumdan kavılca unu kullandım)
  • 2/3 kap (140 gr) şeker
  • 1 tk kabartma tozu
  • 1 + 1/4 kap yulaf
  • 1/2 çk deniz tuzu

Rhubarb için:

  • 220gr rhubarb sapı
  • 220 gr çilek
  • 1 limonun kabuğu
  • 1 yk limon suyu
  • 3 yk şeker
  • 1/2 tk kakule (kakulenin çekirdeklerini çıkartıp, havanda dövdüm)
  • 1/4 tk tarçın
  • 1,5 tk mısır nişastası

Hazırlanışı

  1. Orta boy bir sos tenceresine tereyağını, sütü, akçaağaç şurubunu koyup karıştırarak eritin. Sonra iyice soğuması için kenara alın.
  2. Un, şeker, tuz, kabartma tozu, yulaf, tüm kuru mazlemeleri büyükçe bir kapta karıştırın.
  3. Tereyağlı ıslak malzemeleri, kuru mazlemelerin üzerine boca edip karıştırın. 
  4. Rhubarb saplarını 1,5 cm uzunluğunda parçalara kesin. Çilekleri de rhubarb parçalarına eşit olacak büyüklükte doğrayın. Üzerlerine limon kabuğunu, limon suyunu, şeker, kakule, tarçın ve nişastayı ekleyip karıştırın.
  5. Bu arada fırını 175 dereceye ısıtın.
  6. Rhubarb, çişek karışımını yuvarlak bir turta kabına dökün. Üzerine de bulamaç kıvamındaki crumble karışımını yayarak koyun.
  7. Fırına verin. 45-47 dakika arası pişirin. Ben en sonunda 1-2 dakika da fırının ızgarasını açtım ki üzeri biraz daha güzel kızarsın.

Ilındığında ya da soğuduğunda yanında kaymaklı veya vanilyalı dondurmayla servis edin. Farklı, hafif, leziz, keyifli bir crumble'ınız oldu. Afiyet olsun!

Kumkuat ve semizotu salatası

İlk cemre düştü. Bahar ilk işaretlerini vermeye başladı. Çingenelerde çiçekler attı. Dallarda baharlar pıtırdamaya başladı. Pazar tezgahları da bir değişim içerisine girdi. Taptaze semizotlarını, diri diri görüp almamak mümkün değil. Semizotu olağanüstü bir sebze. C ve A vitaminin yanı sıra demir, kalsiyum, potasyum ve Omega-3 açısından da çok zengin. Baştacı edilecek bir yeşil. Zeytinyağlısı, kıymalısı, yoğurtlu salatası arasında gelip gidiyorsanız sıkılmış olabilirsiniz. 

Salataların heyecan verici, hatta sürprizli olmasını seviyorum. Semizotunun sürpriz partneri olarak kumkuatı seçtim. Turunçgiller ailesinin bu minik üyesi. Boyu küçük marifetleri büyük. O da bir C vitamini deposu, antioksidan, antiseptik ve diğerleri... Kabuğuyla yenibilmesine ayrıca bayılıyorum. 

Kumkuat ve semizotu salatası

Kumkuat ve semizotu salatası

Malzemeler:

  • Bir demet semizotu
  • Bir avuç kumkuat
  • Küçük bir avuç ceviz
  • Küçük bir avuç badem
  • Zeytinyağ
  • Nar ekşisi
  • Tuz

Hazırlanışı:

  1. Semizotularını güzelce yıkayın. Elinizle kopararak doğrayın. Saplarından da ekleyebilirsiniz.
  2. Kumkuatları enine dilimleyip, semizotuna ekleyin
  3. Cevizleri elinizle kırıp salatanın üzerine ufalayın
  4. Bademleri ekleyin
  5. Zeytinyağı, nar ekşisi ve biraz tuzu bir bardakta iyice karıştırdıktan sonra salatanın üzerine dökün.
  6. Salatayı nazikçe karıştırıp servis edin.

Afiyet olsun:)

Portakallı, hurmalı, yabani pirinç salatası

Malzemeleri birbiriyle karıştırmayı seviyorum. Kuru meyveden gelen doğal tatlılık, taze meyveden gelen doğal ıslaklık ve tazelik hissi. Kuru yemişlerden gelen kıtır kıtırlık... Hurmayı, portakalı, cevizi ve aromalı tadına bayıldığım yabani pirinci karıştırdım bu kez.

Yabani pirinç salatası

Yabani pirinç salatası

Malzemeler:

  • 1 kap yabani pirinç
  • 2 portakal salata için
  • 1 avuç çekirdeği çıkartılmış hurma
  • 1 avuç elle ufalanmış ceviz (fındık da olur)
  • Bolca nar ekşisi (damak tadınıza kalmış)
  • 1/2 portakalın suyu (sos için)

Hazırlanışı:

  1. Yabani pirinci iyice yıkayıp süzün. 1,5 kap su ve biraz tuz ilave edip pişirin. Suyunu iyice çektiğinde, bir mutfak örtüsü veya kağıt peçeteyle demleyin.
  2. Portakalların kabuğunu tüm beyazlarını alarak soyun. Önce daire şeklinde dilimleyin, sonra daireleri 4'e veya 6'ya bölün.
  3. Hurmalar, büyükse diklemesine ortadan ikiye bölün.
  4. Pirinç haşlandığında servis tabağına alıp üzerine hurma ve portakalları ekleyip nazikçe karıştırın.
  5. Nar ekşisi ve portakal suyunu karıştırıp salatanın üzerine dökün, karıştırın
  6. Üzerine elle ufaladığınız ceviz veya fındıkları serpin. Arzunuza göre tuz ve biber ekleyin.

Mmmmm. Rahatlatıcı, besleyici, keyifli bir salatanız oldu. İster tek başına, ister etin, tavuğun yanına... Salatada dikkat ederseniz hiç yağ kullanmadım. Hiç de eksikliğini hissetmedim. 

Afiyet olsun!

Kimyonlu fırın sebze şöleni

Şu ara bedenimim daha fazla sebzeye, daha az ete ihtiyacı olduğunu hissediyorum. Zeytinyağlı yemekleri, soğuk olduklarından mıdır bilmiyorum tek başına yemeye alışmamışım. O yüzden de alternatif arayışlarım sürüyor. Sebzeli ne yapsam diye düşünürken geçenlerde arkadaşımda yediğim kimyonlu patates salatası geldi. Çok çok nefisti doğrusu. Onun sebze uyarlamasını yapmaya karar verdim. Sebzelerin tadını daha iyi hapsedebilmek için haşlamak yerine fırınlamayı tercih ettim. İçinde tahıl olmadığı için şu ara çok gündemde olan Paleo diyetine de çok uygun. İşte şöyle...

Kimyonlu sebze salatası

Malzemeler:

Aslında evde ne sebze varsa onunla varyasyonlar yapabilirsiniz. Benim versiyonum...

  • 1 patlıcan
  • 2 havuç,
  • 3 orta boy patates
  • 1 soğan
  • 7-8 diş sarımsak
  • 1 tatlı kırmızı biber
  • 1 avuç kiraz domates
  • 1 avuç çekirdeği çıkartılmış siyah zeytin
  • En son üzerine serpiştirmek için ince ince doğranmış pırasa (yoksa yeşil soğan da olur)
  • 1 tatlı kaşığı bal (akçaağaç şurubu da olur)
  • bir dal taze kekik (yarısı fırına, yarısı sonunda süslemek için)

Sos 

  • 1/3 su bardağı zeytinyağı
  • 1 limonun suyu
  • 1 çay kaşığı hardal
  • 5-6 diş sarımsak (dövülmüş)
  • 1 tepeleme tatlı kaşığı kimyon

Hazırlanışı:

  1. Patlıcanı kabuğunu soymadan yaklaşık 2 cm küpler halinde doğrayıp, tuzlu suda yaklaşık 1/2 saat bekletin. Sonra yıkayıp süzün.
  2. Diğer sebzeleri de patlıcan küplerine yakın şekilde doğrayın. Domatesleri boyutuna göre bütün veya ikiye bölüp kullanın.
  3. Fırın tepsisine fırın kağıdı serip sebzeleri koyun. Üzerlerinde az (1 yk kadar) zeytinyağı ve balı gezdirin. Tuzlayıp biberleyin.
  4. 180C'ye ısıtılmış fırına verip 40 dakika kadar pişirin.
  5. Sebzeler pişerken tüm sos malzemelerini iyice karıştırın
  6. Sebzeleri fırından çıkardıktan sonra, üzerine çekirdekleri çıkartılmış zeytinleri ekleyin ve sos karışımını üzerine dökün. Sosu sıcakken dökmek, güzelce emmeleri için önemli.
  7. En son da taze kekik dallarıyla süsleyin. Tuz ve biberini kontrol edip gerekiyorsa biraz daha ekleyin.

Tek başına yemek olarak yenebilecek lezzet ve doyurulucukta bir sebze salatası. İsterseniz tabi ki et veya balık menüsüne de eklenebilir.

Afiyet olsun.

paleosalad.jpg

Sahlep kremalı, ıslak kek

Yıllarca kek pişirme fikri bana roket bilimi kadar uzak ve ürkütücü geldi. Çok zor olduğuna emindim. Neden bilmiyorum. İnsanın kendini kısıtlama ve herhangi bir konuyu yapamayacağına dair ikna kapasitesi inanılmaz. Kek yahu. En kötü ne olabilir? Kabarmaz falan:)

Bu sefer biricik annem için pişirdim. Hem de daha önce denemediğim bir tarifi. En kötü ne olabilirdi ki? Kabarmazdı. Tadı, kıvamı çok iyi olmazdı. Ne önemi var. Onun için pişirmisim ya ben. Onu düşünerek. Canım annem. 

Bir kez daha yapar öyle paylaşırım tarifi diyordum ama tüm tadanlar beğendi (ben de:) . O nedenle paylaşmak istedim. 

ANNEM_ISLAK_KEK-2.jpg

Kek malzemeleri:

  • 2,5 kap (cup, bardak) un (ben atalık buğdaydan yapılan Akbuğday ununu kullandım. Genelde Siyez ve Akbuğday unlarımı Eppek'ten alıyorum)
  • 2 paket 25gr'lık kakao
  • 2 paket kabartma tozu
  • 1 çitmik tuz
  • 1 kap (cup, bardak) zeytinyağ
  • 2 yumurta (oda sıcaklığında daha iyi)
  • 1 + 1/4 kap kahverengi şeker
  • 1 bardak süt 

Kremasız krema malzemeleri:

  • 2 kap (cup, bardak) sahlep (SEK veya Sütaş'ın Karton kutuda olanlarından)
  • 1,5 yk un 
  • 1 tk vanilya 
  • 2 yk kahverengi şeker
  • 1 yumurtanın sarısı
  • 1 yk tereyağ

Islatmak için:

  • 1 bardak süt
  • 1/4 tablet bitter çikolata

Üst süsleme için:

  • Dondurulmuş böğürtlen ve yaban mersini (mevsime göre ne isterseniz aslında)
  • Pudra şekeri

Hazırlanışı:

  1. Bir kapta yağ ve şekeri güzelce çırptım
  2. Yumurtaları tek tek ekleyip, her ekleyişte 1-2 dk çırptım
  3. En son sütü ekleyip çırptım
  4. Ayrı bir kaba unu eledim.
  5. Üzerine kakao, çitmik tuz, kabartma tozu ve karıştırdım
  6. 3 partide un karışımını yağ karışımına ekleyip çırptım (düşük devirde çırpıllırsa, ya da elle karıştırılırsa daha iyi kabarırmış)
  7. Kelepçeli yuvarlak kek kalıbını yağladım, un serpip fazlasını silktim, kek karışımını döktüm. Spatulayla yayıp düzelttim.
  8. 180 derece ısıtılmış fırına verdim. 45 dakika.
  9. Krema malzemelerini tereyağ hariç bir kapta iyice çırptım
  10. Derince bir sos kabına koyup sürekli karıştırdım. Kaynama noktasına gelince kıstım. İçine tereyağını koyup bir iki karıştırıp altını kapattım. Tereyağı eriyene kadar karıştırdım.
  11. Soğumaya bıraktım.
  12. Bu arada kek pişti. Çıkartıp soğumaya bıraktım
  13. Islatmak için bir bardak sütü cezveye koydum. İçinde çikolatayı erittim. Eriyince ocaktan aldım.
  14. Ilınan keki dikkatlice enlemesine ortadan ikiye kestim. Üzerine bir tabak kapayarak dikkatlice üst tarafı alt taraftan ters çevirerek ayırdım.
  15. İki katı da kaşıkla azar azar süt-çikolata karışımı dökerek ıslattım. Tüm karışımı değil. Yoksa çok ıslanır.
  16. Sonra altta ki kata soğumaya başlamış sahlep kremasını bir bıçakla yaydım. Üzerine kekin üst kısmını akrobatik hareketlerle geri koydum. Hafif dağıldı ama çok takılmadım. Daha rustik durdu:)
  17. Kekin üzerini kürdanlarla biraz delip yine süt-çikolata karışımıyla ıslattım
  18. 15-20 dk kadar sonra kekin üzeri kurudu, küçük tel süzgeçle bolca pudra şekeri serptim
  19. Kekin tepesini de dondurulmuş böğürtlen ve yaban mersinleriyle süsledim.

Sonra da annemin doğum gününü kutlayacağımız restorana yanımda götürdüm. Yemek sonunda garsonlar mumlarla getirdiler. Çok keyifli oldu. "Ah sen mi yaptın yoksa" dedi annem. Tadının nasıl olacağının hiç önemi yoktu. Kızı ona kek yapmıştı:) 

ANNEM_ISLAK_KEK.jpg