Ballı, balzamikli, fırın tavuk

Ah iddialıyım ki bu, bugüne kadar yaptığım en enfes kıvamlı fırın tavuk oldu. Yediğim en iyi fırın tavuklardan da diyebilecek durumdayım :) İçi sulu, üstü çıtır. Kuruluktan eser yok. Çok iyi gerçekten. Geçenlerde yaptığım ördekteki mantığı uyguladım burada da. Tamam, elinizin üzerinde olması gerekiyor; fırına koy ve unut cinsinden değil bu sefer, ama değer gerçekten. Tavuğunuzu da organik ya da gezen köy tavuğu seçmenizi öneriyorum tabi.

Gelelim malzemelere:

Üst sos

• 2 yk bal

• 1 yk pancar pekmezi (sizde ne varsa)

• 2 yk limon suyu

• 2 yk balsamik

• 1 çitmik acı pul biber

• 1 küçük avuç kuru adaçayı

  tavuğun içine koymak için:

• 1 küçük avuç kakule

• 1/2 limon (dilimlenmiş)

• 5-6 diş sarımsak, kabuklarıyla birlikte bıçakla vurarak hafif ezllmiş

Yapılışı

1. Tavuğu yıkayıp kurula. Her tarafını güzelce tuzla, karabiberle ve zeytinyağla ov. İçine kakule, limon, sarımsakları koy.

2. Fırını 180 dereceye ısıt. Fırın tepsisinin üzerine ızgara telini koy. Tavuğu göğüs yukarı gelecek şekilde yerleştir. 20 dk pişir. Tersini çevir 20 dk daha pişir. Yine göğüs kısmını çevir fırçayla ballı, balzamikli sosu sür 15 dk pişir. Sonra tekrar sosla 15 dk pişir. Yine sosla 20 dk pişir. Üzerini takip et. Yanacak gibi kızarıyorsa üzerine yağlı kağıt ser ısıyı biraz kessin, yanmasın.

Fırından çıkınca bir 10-15 dakika dinlensin. kendine gelsin. Fırın tepsisine akmış suları da üzerinde tekrar gezdirebilirsin. Servis tabağına alınca kuru veya taze adaçayı serpmek de çok yakışır.

Bu içi sulu, dışı çıtır, mis gibi kokan tavuğun yanına ne gider? Bence pilav her zaman galip gelir ama hafif zerdeçallı patates püresi veya kimyonlu sarımsaklı patates salatası da efsane olur.

Afiyet olsun!

Ballı, balsamikli, limonlu ördek

Bir Covid-19 Haziran günü. Ördeksiz de olmaz yaz diyeceğim komik olacak :)) Ne alaka yaz günü ördek fırında derseniz, almışım Ikea’dan bi gün. Yatmış da yatmış dondurucu da. Hadi kendimizi eyleyelim. Özel bi günmüş gibi davranalım dedik. Ballı, balsamikli fırın ördek. Derileri dahil parçası kalmadı. Yağıyla da pilav pişti yanına. Sıradan bir hafta içi kutlama yaparken bulduk kendimizi. Tarifi Julia’s Album’den uyguladım. Daha detaylı görseller var sitesinde. Bakmak isterseniz buraya tıklayabilirsiniz :)

Malzemeler:

• 1 ördek

• tuz

• 5-6 diş sarımsak, doğranmış

• 1 limon, ikiye kesilip dilimlenmiş

• 1/2 cup balsamik sirke

• 1 limonun suyu

• 1/4 cup bal

Yapılışı

1. Ördek oda sıcaklığına gelmiş olsun. Yıkayıp iyice kurula.

2. Göğüs kısmındaki yağları et derinliğine inmeden çapraz çapraz çiz. İçini dışını güzelce tuzla.

3. Doğranmış limon ve sarımsakları içine koy. Bacak ve kanatlardan mutfak ipiyle bağla.

4. 180 dereceye fırını ısıt.

5. Fırın tepsisine ızgara telini yerleştir. Ördeği göğüs yukarı koy. 1 saat pişir.

6. Sonra çevir; 40 dk pişir.

7. Fırından çıkar, tekrar göğüs tarafını çevir. Balsamik sirkeyle limon suyunu karıştır. Fırçayla sür. Her 10dk’da bir sürme işlemini tekrarlayarak 40 dakika pişir.

8. Ayrı bir kapta bal ve balsamikli limonlu karışımdan 3 yemek kaşığını karıştır.

9. Ördeği çıkar. Yüne göğüs yukarıda. Fırçayla karışımı sür. Yine her 10 dk’da bir fırçalayarak 40 dk daha pişir.

Pişirme esnasında baktın çok kızarıyor üzerine yağlı kağıt ört ki yanmasın. Fırından çıkartınca bir yarım saat kendi haline bırak ki gevçesin. Tepsiye akan yağıyla da yanına pilav olmazsa olmaz bence. Üşenmeyin. Takılın mutfakta. Çok güzel olacak:)

Dana incik (osso buco)

Yavaş bir gün yemeğindeyiz. Aceleye, telaşa yer olmayan bir gün. Ya aile, ya da hem aile hem yakın arkadaşlar… Sarılmaktan, diz dize olmaktan imtina ettiğimiz şu günlerde bahçe, balkon, teras buluşması ne harika olur mesela. Erken buluşulacak. Keyif güne yayılacak. Laf lafı açarken, görüşememekten birikmiş tonla konu sayesinde her kafadan bir ses çıkarken Osso Buco tıngır mıngır pişecek tenceresinde.

Kalıbı yerinde dana incikleri alırken bile hissediyorsunuz, off bu çok doyurucu bir yemek olacak. Hem gözü, hem mideyi… Yemeğin ana sahibi İtalyanlar, Osso Buco diyorlar dana inciğimize. Delikli kemik demekmiş. Bacak eti. Yani kaslı. Sert. Kolay lokma değil yani. O yüzden de huyuna suyuna uygun pişirmek lazım. Aheste aheste. O zaman o sertliğinden eser kalmıyor.

Biliyorsunuz artık her yediğimiz de bir mesele. Nasıl yetişti, nerede yetişti, ne yedi, ne içti, ömrünü rahat şekilde tamamladı mı, gibi sorulara yanıt arıyoruz. Bu konuda içimizi bir nebze de olsa rahatlatacak cevaplar bulmak çok kolay değil. Hele konu et olunca. Bu konuda üreticilerden daha açık, daha bilgilendirici olmalarını talep etmeliyiz. Et endüstrisinin süratle değişmesinin gerekliliği dünyamızın yarını için de son derece elzem. Bu konuda biraz daha detay isterseniz bu linki önerebilirim. https://evrimagaci.org/et-tuketiminin-cevreye-etkisi-et-tuketmek-dunyayi-nasil-etkiliyor-8156

Sonuçta ben vegan ya da vejeteryan değilim. Ama hem beden sağlığımız, hem dünyamız hem de et endüstrisinin zalim koşullarının değişebilmesi için eskiye kıyasla daha az et tüketmeye özen gösteriyorum.

Sofraya et az gelsin, eti aldığımız kasabı, dükkanı ahret sorularına boğalım ve yiyeceğimiz zaman da hakkını verelim diyorum.

İşte İtalyan dostlarımızın dünyaya armağanı dana incik böyle bir yemek. Yerken teşekkür edeceğimiz…

Geliyorum tarife…

Malzemeler

• Dana incik (3 büyük parçayla pişirdim)

• 1 yk un

• 1/2 şişe kırmızı şarap

• 1 bardak domates suyu

• 750 gr domates (rende veya doğranmış)

• 1/2 tk acı biber salçası

• 1 soğan

• 2 havuç

• 2 kereviz sapı

• 1 küçük demet maydanoz

• 5-6 sap taze kekik (sonra üzerini süslemek için de biraz ayorsanız güzel olur)

• 2-3iri diş sarımsak

• 2 defne yaprağı

• 4 yk sebze kurusu (varsa)

• tereyağı

• tuz & karabiber

Yapılışı

1. İncikleri una bula. Tereyağını tencerede (tercihen dökme demir tencere) erit. Etleri mühürle. Bir tabağa al.

2. Soğanları doğra. Tencerede çevir. Kızarmasın, yumuşasın. Doğranmış kereviz saplarını ve havuçları ekle. Sarımsakları doğra ekle. Sürekli karıştır yanmasın. Hafif yumuşadıklarında, renkleri dönmeye başladığında 1/2 şişe şarabı dök, ısınsın. Isınınca salça, domates suyu ve domatesleri ekle. Fokurdayınca altını kıs.

3. Varsa sebze kurularını, mutfak ipiyle bağladığın maydanoz taze kekik demetini, defneleri koy. Mühürlediğin etleri geri koy. Kapağı kapa. Kısık ateşte 4 saat pişir.

4. Etler kemikten gönüllü ayrılma kıvamına geldiyse oldu bu iş.

Yemekten iz kalmayacak ama suyu kalırsa sakın dökme. Süz dolaba at. Ertesi güne suyuna pilav veya çorba (suyu yetmezse, normal su ekle üzerine). Of ve off.

Afiyetle ve sevdiklerinizle kalın:)

Annemin kolay, ıspanaklı tava böreği

Çocukluk evimizde hafızamıza demir atmış tat ve kokular vardır. Hiçbir kuvvet o tadı, o kokuyu ne silebilir, ne de bastırabilir. Annenin elinden çıkandır çünkü. Temeldir o. “En”dir o.

Annemin tüm yemeklerinin yanında börekleri de böyledir benim için. Eminim hepiniz için… Bizim çocuklarımızda da böyle kuvvetli bir tat koku hafızası olacak mı acaba? Biraz şüphem var gibi. Çünkü şimdi seçenek o kadar çok ki. Bir de bizim zamanımıza kıyasla okulda ve dışarıda yeme sıklığı da cabası…

Anneannem ıspanaklı böreği hamur açarak yapardı. O tabi ayrı bi dünya. O nirvana. Kıyır kıyır. Ama bu da çıtır çıtır ve yumuş yumuş:) Hazır yufkadan, tavada, hemencecik mutlu eden ve doyurandan.

Gelelim tarife… anne usulü olacak biraz ölçüler:)

Malzemeler:

• 3 yufka

• 2 yumurta

• 1/2 kg ıspanak

• 2ğ0 gr kadar taze kaşar

• 200 gr kadar beyaz peynir

• 3 tahta kaşık zeytinyağı

• Yarım bardak süt

• Yarım bardak soda

• 1 çay kaşığı kabartma tozu

• 1 küçük avuç çörek otu

• tuz&karabiber

Hazırlanışı:

1. Ispanakları yıkayıp, süzüp ince ince doğrayıp birazcık tuzla ovalayın, kedini bıraksın biraz.

2. Taze kaşarı rendeleyin, beyaz peyniri çatalla ezin. Ispanakla karıştırın.

3. Tavayı hafifçe zeytinyağ ile yağlayın.

4. Yumurta, süt, soda , kabartma tozu ve yağı bir kapta güzelce karıştırın.

5. 1 yufkayı tavanın üzerine açık şekilde koyun. Tabanı tavaya otursun, kenarları sarksın.

6. 1 yufkayı elinizle parçalara ayırıp ilk yufkanın üzerine yayın. Yumurtalı karışımla biraz ıslatın.

7. Sonra üzerine ıspanak harcının ilk katını koyun.

8. 1 yufkayı daha üzerine parçalayıp koyun. Yine yumurtalı karışımla ıslatın.

9. 2. kat ıspanaklı harcı koyun. üzerine karabiber biraz tuz serpin.

10. Sarkan yufkaları ortaya doğru katlayarak böreği kapatın. Üzerine kalan yumurtalı karışımdan güzelce sürün. En son çörek otu serpin.

11. Orta ateşte ocağın üzerine alın. Altını spatulayla kaldırıp kontrol edin, güzelce kızardığında bir tabağa alın. Tavayı tekrar biraz yağlayın. Böreği ters çevirip tavaya geri koyun. Bu yüzü de kızarınca oldu bu iş.

Afiyet olsun!

Ispanaklı tava böreği

Elmalı, pancar pekmezli kek

Bi elma olsa da yesem demem hiç (malesef, keşke desem) ama elmalı kek!…… Hele bu elmalı kek! Mutfakta olduğunu bilmek bile bi mutluluk. Nemli, mis kokulu… Kuru kek de severim ama şöyle hafifi nemli nemli kekler benim asıl sevdiceklerim. Küçükken bisküvisini çaya batırmayı seven varsa bunu da filtre kahvesine batırmayı bi denesin derim.

Tabi yine Korona Günleri’nde olduğumuz için paylaşacak eş dost yoktu. Aile içinde kaldı keyfi.

Kek vb yaparken, ya atalık buğday unlarını (kavılca, siyez, kızılca, şahmen vb) ya da buğday harici unları tariflerime koymaya çalışıyorum. Bu sefer de yulaf ununu kattım işin içine. Rafine unu ne kadar azaltırsam o kadar iyi hissediyorum.

Ben baton kalıpta pişirdim. Bi rustik ruhu olsun istedim. Siz farklı bir kalıp kullanabilirsiniz. Bahsetmiştim, şu aralar pancar pekmezine takıldım diye ama siz dut veya üzüm de kullanabilirsiniz. Üzerine bir sos yapmadım ben bu sefer. Toz tarçın serptim sadece. Vanilyalı dondurma çok yakışır bi de bence. Ya da isterseniz biraz kaşıkla pekmez gezdirebilirsiniz üzerinde. Hatta tahin pekmez de gezdirilebilir. Kimin keyfi ne çekerse…

Malzemeler:

• 180gr un

• 100gr yulaf unu

• 3 yumurta (tercihen oda sıcaklığında)

• 1 çitmik tuz

• 1 paket kabartma tozu

• 1 tepeleme tk (tatlı kaşığı) tarçın

• 1/4 tk toz karanfil (yoksa nu miktarı da tarçın yapın)

• 120 gr tereyağı (eritilmiş)

• 80ml zeytinyağı

• 4 küçük veya 3 orta boy elma (kabukları soyulmuş, çekirdekleri çıkartılmış, rendelenmiş)

• 120gr kahverengi şeker (yoksa toz şeker)

• 80gr pekmez

• 1 tk vanilya özütü (yoksa vanilin)

Yapılışı:

1. Tereyağını bir sahanda eritin, kenara koyun biraz soğusun.

2. 3 yumurtayı bir çitmik tuzla 1 dk kadar çırpın. Şekeri azar azar ekleyerek çırpmaya devam edin. İki katına kadar gibi kabarsın. Toplamda 5 dk gibi düşünebilirsiniz..

3. Pekmezi ekleyip çırpın.

4. Teyeyağını ekle biraz çırp, zeytinyağını ekle biraz çırp. Vanilyayı ekle çırp. Her şey iyice birbirine geçsin.

5. Rendelenmiş elmaları yumurtalı karışıma ekle tahta kaşıkla nazikçe karıştırın.

6. Unları bir kaba eleyin. Kabartma tozu, tarçın ve karanfili de ekleyip karıştırın.

7. Unlu karışımı 3 seferde yumurtalı karışıma yedirin. Tahta kaşık veya spatula kullanın karıştırırken. Sönmesin.

8. Her şey güzelce karıştığında fırını 180dereceye ısıtın. Fırın kalıbınızı güzelce yağlayıp, unlayın, unun fazlasını silkin.

9. Kek karışımını kalıba dökün. 180 dereceye ısınmış fırının orta seviyesine koyun. 55dk pişirin. Kürdan testini yapın. Kuru çıkıyorsa pişmiştir.

10. Tercihen tel bir ızgara üzerinde soğumaya bırakın. 15-20 dk sonra kalıptan çıkartın biraz daha soğusun.

Sonra afiyetle yeme zamanı. Yemeden önce koklayın. Önce beyniniz uyansın duruma :)

Kek pişirmekle ilgili ipuçları:

• İyi kabarmasına yardımcı olanlar:

  • Oda sıcaklığında yumurta

  • Unlu karışımı yumurtalı karışıma kattıktan sonra mikser yerine tahta kaşıkla nazikçe karıştırmak ki sönmesin.

  • Fırın tam istenen derecede ısındığında keki koymak

  • İlk 20dk fırın kapağını açmamak

• Yumurtalı karışıma kattığınız şekerin de iyice erimesine dikkat edin.