Sonbaharı çok sevmemin başlıca sebeplerinden biri de balkabağı ailesi. Görünüşüne ayrı, yemeklerine ayrı, tatlılarına ayrı tutkunum. Balkabağının küçük kuzeni Hokkaido ile bu sene tanıştım. Kabuğu yeşil ve daha ince. Öyle ki, piştikten sonra kabuğu bile yenebilecek kıvama geliyor. Balkabağına göre içi de bir nebze daha yumuşak. Oldukça lezzetli.

Geçenlerde dilimleyip fırında, balık yanına yapmıştım. Bu sefer katlı bir pasta çekti canım.

Çok hafif, nemli ve leziz oldu çıktı sonunda. 8 kişi yedik beraber ve arttı bile. Ertesi gün tekrar yedim, o zaman bile hala nemli ve lezizdi. İşte tarifi:

Pandispanyası annemin tarifi. O yüzden ölçü birimleri biraz farklı:)

Bu tarifi balkabağına veya butternut squash’a da uyarlayabilirsiniz.

Padispanya:

5 yumurta
4 kahve fincanı un
4 kahve fincanı şeker
2 çay kaşığı kabartma tozu
limon veya portakal kabuğu rendesi

+ ben aşağıdakileri ekledim

1/2 tatlı kaşığı muskat rendesi
1/3 tatlı kaşığı dövülmüş kakule çekirdeği
1 tatlı kaşığı tarçın
1 tatlı kaşığı vanilya özütü (vanilin değil)

Yumurta ve şekeri çırpın, unu (elemenizi öneririm), kabartma tozunu, limon kabuğu rendesini ekleyip iyice karıştırın.
Ayalanabilir kek kalıbı almıştım. Onu 17cm’e ayarladım. Tabanı olmadığı için fırın kağıdını tabandan biraz daha büyük kesip tabana kenarlardan kıvırarak koydum. Kenarlarını da kağıdı uzunlamasına keserek çevirdim. Yoksa altta kalan boşluklardan taşıyor. Yağlı kağıdı da biraz yağlayıp unlamakta fayda var.
Karışımı içine dökün 180 dereceye ısıtılmış fırında 35 dakika kadar pişirin. Çıkarıp bir bambu çubuğu saplayıp bakın. Kek yapışmadan çıkıyorsa olmuştur. Kenara alın soğusun.
Nem vermesi için çubuk tarçın ve ıhlamurla çay yapın. Ilınsın. 1-2 tatlı kaşığı akçaağaç şurubu ekleyin. Kek soğuduğunda 3 veya 4 ‘e kesin ortadan. her kata bu çaydan kaşıkla gezdirerek ıslatın.

Hokkaido püresi

1 Hokkaido kabağı
1/4 kaşık havanda dövülmüş kakule çekirdeği, 3 tatlı kaşığı tarçın, 1 tatlı kaşığı zencefil
3-4 kaşık akçaağaç şurubu (daha az, çok olabilir, tadarak karar verin)
2 tatlı kaşığı tereyağ (oda sıcaklığında)
1/4 kap krema

1- Kabağı eşit parçalara bölüp, çekirdekleri çıkartıp, 150 derece ısıtılmış fırında yarım saat yumuşayana kadar pişirin. Sonra çıkartıp kabuklarını ayırının (isterseniz yiyebilirsiniz)
2- Kabakla diğer malzemeleri bir kapta birbirine iyice geçene kadar karıştırın. Tadın. Ağız tadınıza göre şurup, baharat vb ekleyebilirsiniz.

Labneli frosting:

75 gr labne
75 gram süzme yoğurt
3-4 kaşık pudra şekeri
1/3 tatlı kaşığı vanilya özü
50 gr tereyağ (oda sıcaklığında)

Önce şekerle tereyağını çırpın. Sonra diğer malzemeleri iyice kıvamlı bir hale gelene kadar karıştırın.

Soğumuş pandispanyayı ekmek bıçağı ile katlara bölün. Tarçınlı, ıhlamur çayıyla ıslatın.
Sonra kabak püresini yayın. her kata aynı şekilde.
En son üzerine kremanızı koyun. Kaşıkla, üzerine sonra bıçak veya malayla kenarlarına yayın. Akabilir biraz soru değil.

Ben üzeri için bir avuç cevizi akçaağaç şurubuyla çevirdim. Onları da pastanın üzerine dizdik Yosun’la.

Sonra da herkesle birlikte dilimledik, yedik, çok sevdik:)

Düşünüyorum ara ara, nedir beni yemeğe bu kadar çeken diye. Bilmiyorum tam ama oldum bittim onu bunu karıştırmayı sevdim ben. Konu yemek olunca; denemeyi, keşfetmeyi... Uydurmayı hatta. Yemek yapmayı iyi bilen biri denemez bana. Sürekli öğrenen ve öğrendiklerini karıştırarak kendine küçük maceralar yaratan biri diyebiliriz belki. Füzyon değil sonuçta:) En sevdiğim şeylerden biri hangi malzeme, hangi baharat, hangi sebze nelerle iyi gider, birbirinin tadını güçlendirir, aromasını şahlandırır, sürpriz etkiler yaratır onları araştırmak. Oyun gibi. Hep bingo mu? Tabi ki hayır ama hepsinde sonuç harika olmasa da süreç çok zevkli.

Bazen bir baharata takıyorum. Bu sefer adaçayına takıldım bir süredir. Bahçede çok görkemli bir adaçayı çalımız vardı. Malesef zarar görmüş, ölmek üzere. Son yapraklarını tereyağı ile hayaldeydim. Gittim topladım ve vedalaştım.

Evde hindi but vardı. Taze adaçaylı, limonlu tereyağ ile bulamak biraz baharı getirebilirdi hindiye. Sonra yeşil erikler vardı. Meyve ve etin birleşimine bayılıyorum ben. Eriğin hafif ekşisi limona hoşça arkadaşlık edebilirdi. Sarımsak da çok yakışır adaçayına. Sarımsak olabilir derken pastırma geldi aklıma. Hindinin hafif baygın tadına heyecan katabilirdi. Bir nevi bacon veya pancetta ikamesi olarak...

Böylece koyuldum işe.

Malzemeler:

Bir avuç taze adaçayı yaprağı (yoksa kuru da olur, küçük bir avuç)
1 yk tereyağ (çok tepeleme değil)
1 yk zeytinyağ
2 yk limon
1 hindi butu (kalabalıksanız 2 adet gerekebilir)
8-10 tane yeşil erik
3-4 adet taze biberiye
10 dilim kadar pastırma (ben çemenli kullandım, daha kuvvetli bir tat için, isteyen çemensiz de kullanabilir. Zevkler ve renkler...)
Tuz, biber

Yapılışı:

Tereyağını küçük bir tavada, kısık ateşte eritmeye başlayın. Erirken doğradığınız ya da elinizle kopardığınız adaçaylarını içine atın, karıştırın.
Zeytinyağını ekleyin karıştırın.
Limon suyunu ekleyin, altını kapatın karıştırın.
Butun her tarafını tuzlayıp, biberleyin. Sonra yağ karışımına bulayın.
Bir fırın tepsisi ve ya kabına yağlı kağıdı serin.
Butun altına gelecek şekilde sığdığı kadar yan yana pastırma dilimlerini dizin.
Butun derilerini dikkatlice etinden ayırarak açtığınız keselere pastırmaları yerleştirin.
Erikleri ekleyin. Biberiyeleri yerleştirin.
Önceden 200 dereceye ısıttığınız fırına koyun. 15 dakika pişirin.
Fırının derecesini 180'e düşürün. 1 saat 15 dakika daha pişirin.
Fırından çıkardıktan sonra üzerini içi yağlı kağıtlı alüminyum folyoyla örtüp bir 10-15 dakika kadar dinlendirin. Et kendini biraz bıraksın.

İşte sofrada etrafında toplanmanın, paylaşmanın son derece keyifli olacağı bir tabak. Augustinus, "Bellek bir anlamda ruhun midesidir, tatlı bir yiyecek neşeyi, ekşi bir yiyecek hüznü anımsatır" demiş. Acaba bu tabak belleklerde nasıl bir tat bırakacak?

Afiyet olsun:)

Hokkaido kabaklı katlı pandispanya

Adaçaylı tereyağında pastırmalı, yeşil erikli hindi but